Dergilerin en sevdiği konuların başında gelir, "ölmeden önce görmeniz gereken 10 yer" "ıssız adaya düşerseniz almanız gereken 5 kitap" vs... Bu denli iddialı bir işe kalkışacak değilim; ancak bu yıl hiç değilse Spotlight filmini kaçırmayın diyorum.
Oscar adayları açıklandı, ilk olarak hangisine gitsek diye düşünen sinemaseverlerin yanına "artık hiç sinemaya gitmeye vakit olmuyor" diyenleri de katarak bu yıl için yalnızca bir tek film önermek gerekirse, evet hiç tereddütsüz, SPOTLIGHT.
Bir dönem benim de çalıştığım ve gazetecilik adına gerçekten çok değerli katkılarını gördüğüm The Boston Globe gazetesinin başarısı üzerine bir film. Kolay kolay unutulmayacak, yayınlandıktan sonra habercilik ödüllerine boğulan gerçek bir hikaye. Bunun yanında okullarda ders olarak okutulacak ölçüde "araştırmacı gazetecilik nasıl yapılır" sorusunun birebir yanıtı.
Spotlight, The Boston Globe içinde dört gazeteciden oluşan özel haber ekibinin ismi. Katolik kilisesinde küçük çocukların cinsel tacize uğraması haberlerini araştırırken, olayın tahminlerin ötesinde vahim olduğunun anlaşılması fazla zaman almıyor. Ancak neredeyse devletin kendisi haline dönüşmüş olan kiliseye, yedi çocuğunun tamamı papaz okulunda cinsel tacize uğrayan bir anne babanın bu durumu affetmesi boyutuna varabilen ölçüde toplumsal kabullenişe ve giderek artan mahalle baskısına rağmen (haberin araştırılması sırasında 11 Eylül saldırıları yaşanmıştır ve insanlar kiliseye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna inanır) ucu Vatikan'a kadar dayanan bir haberi yayınlamak fazlasıyla cesaret ister. Eğer gerçek gazetecilik ruhu ölmediyse ve hukuk kurumları hakiki anlamda görevini yapıyorsa böyle bir haber yapılır ve muazzam ses getirir; nitekim öyle de olmuştu.
Spotlight aynı zamanda bir yönetmenlik başarısı, Tom McCarthy son derece duygu sömürüsüne açık bir konuyu hiç ama hiç o kulvara girmeden anlatmayı başarıyor. Seyirciyi sadece hikayeye ve olayın sistematik vehametine odaklamayı tercih ediyor. Yönetmenin böyle bir malzemeden kahramanlık destanı çıkarmaması, bireysel dramlardan duygu sömürüsü yollarına sapmaması alkışlanacak bir başarı.
Spotlight filmi dilerim 28 Şubat Oscar törenlerinden en iyi film ve en iyi yönetmen ödülleri ile ayrılır.
Not: Ekli resimlerde haberin yayınlandığı tarihteki The Boston Globe manşeti ve sonrasında Kardinal'in istifası var; tabii bir de filmin afişleri.
Oscar adayları açıklandı, ilk olarak hangisine gitsek diye düşünen sinemaseverlerin yanına "artık hiç sinemaya gitmeye vakit olmuyor" diyenleri de katarak bu yıl için yalnızca bir tek film önermek gerekirse, evet hiç tereddütsüz, SPOTLIGHT.
Spotlight, The Boston Globe içinde dört gazeteciden oluşan özel haber ekibinin ismi. Katolik kilisesinde küçük çocukların cinsel tacize uğraması haberlerini araştırırken, olayın tahminlerin ötesinde vahim olduğunun anlaşılması fazla zaman almıyor. Ancak neredeyse devletin kendisi haline dönüşmüş olan kiliseye, yedi çocuğunun tamamı papaz okulunda cinsel tacize uğrayan bir anne babanın bu durumu affetmesi boyutuna varabilen ölçüde toplumsal kabullenişe ve giderek artan mahalle baskısına rağmen (haberin araştırılması sırasında 11 Eylül saldırıları yaşanmıştır ve insanlar kiliseye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna inanır) ucu Vatikan'a kadar dayanan bir haberi yayınlamak fazlasıyla cesaret ister. Eğer gerçek gazetecilik ruhu ölmediyse ve hukuk kurumları hakiki anlamda görevini yapıyorsa böyle bir haber yapılır ve muazzam ses getirir; nitekim öyle de olmuştu.
Not: Ekli resimlerde haberin yayınlandığı tarihteki The Boston Globe manşeti ve sonrasında Kardinal'in istifası var; tabii bir de filmin afişleri.
Comments