Oscar adayları 8 Şubat'ta açıklandı, listede 11 Ocak'ta yayınladığım "en iyiler" seçkisinden dört filmi görmekten çok mutlu oldum; çünkü her biri ödülü hak ediyor. Aday seçimindeki tek eksik, Ridley Scott imzalı muhteşem "The Last Duel" (Son Düello) filminin her nedense görmezden gelinmesi.
Bilim kurgu evrenini mükemmel bir sinema diline dönüştüren Dune-Çöl Gezegeni, anne babası sağır olan bir kızın hayatın getirdiği tüm engelleri aşma çabası Coda, gerçek olaylara dayanan senaryosuyla Kuzey İrlanda'nın 1960'lardaki siyasi iç çatışmalarını bir aile üzerinden yaşatan Belfast, ünlü tenis oyuncuları Venus Williams ve Serena Williams'ın babası ve antrenörü Richard ile ailesel ve profesyonel ilişkilerini anlatan King Richard-Yükselen Şampiyonlar, 1970'lerin ruhunu yansıtan naif aşk hikayesi Licorice Pizza, dünyanın sonu gelirse, insanlar ve siyasi sistem nasıl tepki verir tezi üzerine kara komedi Don't Look Up, sinema tarihinin en ünlü müzikalinin güncellenmiş versiyonu West Side Story-Batı Yakasının Hikayesi, Murakami'nin hikayesinden uyarlanan Japon filmi Drive My Car, Guillermo del Toro'nun 1947 yapımı klasiğe yeni bir soluk kattığı Nigtmare Alley-Kabus Sokağı ve 1925'lerde Montana'da geçen hikayesiyle hem dönemin erkek egemen yapısını hem bastırılmış duyguların yolaçtığı kişisel ve toplumsal hasarları kusursuz bir sinema diline dönüştüren Jane Campion imzalı The Power of the Dog en iyi film ödülü için yarışacak. 27 Mart'taki tören gecesini beklerken En iyiler 5 listemi referans alarak aday filmleri değerlendirince, The Power of the Dog en iyi film ve Benedict Cumberbatch en iyi erkek oyuncu ödüllerini fazlasıyla hakediyor diye düşünüyorum. Licorice Pizza da önemli kategorilerde heykeli kucaklamalı, Drive My Car ise kesinkes en iyi yabancı film ödülünü alacak gibi görünüyor.
Comments