THE PLACE BEYOND THE PINES: "BABADAN OĞULA" SUÇ, CEZA ve VİCDAN

THE PLACE BEYOND THE PINES
BABADAN OĞULA



Luke (Ryan Gosling) ve Avery (Bradley Cooper); biri yasal açıdan “dört dörtlük bir suçlu”, diğeri ise örnek bir kanun adamıdır. İkisinin yollarının kesişmesi, her ne kadar suç ve ceza açısından mükemmel bir tablo gibi görünse de, vicdani anlamda kahredici bir sürecin başlangıcı olur.

Gezici bir kumpanyada motosikletle akrobatik uçuşlar yapan Luke, Meksika asıllı Romina’dan çocuğu olduğunu tesadüfen öğrendiğinde, kendisini suçlu hissedip, sorumluluk alacak şekilde hayatını kökten değiştirmeye karar verir. Avery ise polis memurluğundan daha üst pozisyonlara yükselme arzusuyla sarmalanmış ruh haliyle devriye gezdiği sırada, silahlı banka soyguncusu Luke karşısına çıkar. Saliselerle sayılacak kadar kısa bir anda silahlar ateşlenir; soyguncu toprağı, polis memuru ağır yaralı olarak hastaneyi boylar.

Sinemalarda kısa bir süre gösterimde kaldığı için hakkı teslim edilmemiş olarak gördüğüm "The Place Beyond The Pines/Babadan Oğula" filminden sözediyorum. Suç ve Ceza’nın Raskolnikov karakterini çağrıştıran vicdani aklanma çabasını günümüz gerçekleriyle örtüştürerek beyazperdeye taşıyan “Babadan Oğula” herşeyden önce kusursuz bir senaryo ve oyunculuk başarısına sahip.

Gösterdiği cesaret nedeniyle ödüllendirilen polis memuru Avery, çok geçmeden çalıştığı kurumdaki yolsuzluk ve suistimalleri farkederek, kendisini sorgulamaya başlar. “Acaba tetiği çekmekle doğru mu yaptım?” sorusunu sorduracak boyutta öyle gelişmeler olur ki, öldürdüğü adamın ailesiyle temasa geçerek, onlara bir şekilde yardımcı olmak zorunda hisseder kendini. Polis teşkilatını denetleyecek bir pozisyona ulaşması halinde, bu iç hesaplaşmalardan kurtulacağına inanmış bir halde yoluna devam eder. Ancak kendi vicdanını aklamaya çabalarken, başka hatalar zinciriyle, başka yaralar açacaktır.

Filmin öyküsünü yarı yarıya paylaşan iki oyuncudan Ryan Gosling “umursamazlık kulesinden hayata tepeden bakan” karakterde ve sonrasında mükemmel; Bradley Cooper ise nihayet oyunculuğunu gösterebildiği bir rolde parıldıyor. Özellikle “Hang Out” tarzı klişelerden sonra “Babadan Oğula” adeta bir kariyer sıçraması.

İstanbul Film Festivali programındayken kapalı gişe oynayan “The Place Beyond The Pines-Babadan Oğula” maalesef sinema seyircisiyle geçen haziran ayındaki buluşmasında zamanlama kurbanı oldu. Yaz tatili döneminde sinemalarda gösterilerek kelimenin tam anlamıyla harcandı. Son zamanlarda yapılan işlerin çoğu basmakalıp ve formüle dayalı olan Hollywood’da herşeye rağmen iyi senaryolar çıkabileceğini görmek için “Babadan Oğula” şimdi DVD seçeneği ile izlenebilir. Yeri gelmişken, filmin senaryosu, yönetmen Derek Cianfrance’ye ait.

Bu filmin izleyici üzerinde ana karakterlerle birlikte içsel yolculuğa çıkarma gibi bir etkisi var. Doğrusu vicdanlarla başbaşa kalmak, iç hesaplaşmaya cesaret etmek bugün ve daima herkesin ihtiyacı olan bir şey. Benim görevim cezalandırmaktı, yaptım ve bitti demek kadar basit değil bu konular.

Comments