HERKESE HADDİNİ BİLDİREN KUSURSUZ TOPLUM



Abartısız iki adım ötesinde duran çöp sepetine aldırmaksızın elindeki cips paketini kaldırıma fırlatınca, dayanamayıp çöpün yerini işaret ettim.  Umursamaz bir tavırla bana bakıp “iyi o zaman sen atarsın” dedi. Böylece yaptığım saygısızlığın karşılığını almış bir halde yoluma devam ettim!

Bireysel veya toplumsal düzeyde iyi niyetle yapılmış, kesinkes haklı uyarılar bile bizim toplumda mantığın tam tersi bir etki yaratıyor.  Artık nasıl bir kusursuzluk algısı devreye giriyorsa, hatayı yapan ne olursa olsun haklı, doğruyu hatırlatan ya “işgüzar” ya da “haddini bilmez” biri oluveriyor!


Suçüstü yakalanmak bile utanma sıkılma sebebi değil: Otobüs biniş kuyruğunda itiş-kakış yaratıp önüme geçen bir teyze sinirli yüz ifadem karşısında “herkes aynı otobüse biniyor işte” diye bir güzel paylamıştı.


Kültürel reflekslerimiz arasında “pasif agresif” olma hali hep var mıydı; yoksa kültürel genetiğimizle oynayarak bizi bu hallere sokan “kökü dışarıda” güçler olabilir mi?


Buna benzer durumları arada sırada yaşasak, “komik durumlar” diye anımsayıp güleriz belki, ancak kendini tamamen kusursuz sayma ruh hali içselleşmiş ve küresel boyut kazanmış durumda!


Bir Avrupalıya “ter kokuyorsun” denilse, en azından rahatsızlık verdiği için özür diler.  Neyse ki bizim böyle dertlerimiz hiç olmadı ve olmayacak.


İstanbul'da 30 bin kişiye konser veren Justin Bieber, konser sonrası "herkes harikaydı ama keşke o ter kokuları olmasaydı" anlamına gelen birşeyler söyledi.  İstisnasız herkesin sabah akşam duş yaptığı ve Fransız kokuları başta olmak üzere, hemen hergün bir parfüm değiştirdiği ülkemiz topraklarında, doğal olarak Justin Bieber'in yorumu fazlasıyla tepki topladı!


"Justin Bieber'dan Şok Twit" diye haberi verdi gazeteler. Tepkiler üzerine bu yorumu daha sonra kaldırdığı iftiharla duyuruldu. Bu bile yetmemiş olacakki, "Sen Türk kızlarına kurban ol" tarzı ilginç(!) yorumlar yapıldı.


Bizler kendimizi kandırmanın gururu ve “körler sağırlar birbirini ağırlar” terapisi içindeyken aynı günlerde bir gazetede (Akşam, 5 Mayıs 2013) İstanbul'un tanınmış bir klüp işletmecisi ile yapılan söyleşi yeralıyordu.


"Konuklarınızın müşteri profili nasıl?" sorusuna Türk işletmecinin verdiği yanıt şöyleydi: “Ayrım yapmayız. Kimsenin özgürlüğü bir başkasının özgürlüğüne dokunmadığı sürece mesele yok. Yeterki temiz, bakımlı olsun, kokmasın.”


İlahi adalet bu olsa gerek!

Comments

Nursun Erel said…
Vallahi bam telime bastın Haldun cum...