Savage Grace: Parayla Mutluluk Satın Alınır mı?

"Vahşi Zarafet" Anne Katili Evlatlara Sinemanın Bakışı

Gün geçmiyor ki gazetelerde yeni bir "evlat vahşeti" haberi okunmasın. Geçenlerde bir gazete haberi durumun ne denli vahim olduğunu özetliyordu. Ankara, Mersin, Konya ve Bursa derken sadece son bir ay içinde beş ayrı anne cinayeti yaşanmış.

Gerekçesi ne olursa olsun, bir insanın canına kıyacak derece hastalıklı ruh, hele öz annesini babasını öldürmek neyle ve nasıl izah edilebilir?

Yanıtı uzmanlara bırakırken, sinemanın bu konuya kayıtsız kalmadığını da anımsatalım. Örneğin 27. İstanbul film festivalinden sonra sinemalarda gösterime giren "Vahşi Zarafet/Savage Grace" filmi: Son derece varlıklı bir ailenin tek erkek çocuğu, anne ve babasının mutsuz evliliği içinde büyümeye ve kendine bir yol çizmeye çalışır. Kimlik edinme, ait olma çabası içinde özellikle cinsel deneyimlerinde müthiş bir gel-git yaşar ve yaşatılır. Sonunda anne katili olarak cezaevini boylar.

Filmin konusu böyle, ancak asıl önemli noktayı da ekleyelim: Vahşi Zarafet'te anlatılanlar tamamen gerçek ve Amerika'nın en büyük trajedilerinden biri olarak kayıtlara geçmiş.

Londra, 17 Kasım 1972: Amerikalı Anthony (Tony) Baekeland'ın annesiyle beraber yaşadığı lüks daireye gelen polis, onu öz annesi Barbara'yı kalbinden bıçaklamış bir halde ve yanı başında oturmuş yemek yerken bulur. Tony daha sonraki hayatına yeni felaketleri ekleyerek sonunu hazırlayacaktır.

"Vahşi Zarafet" böylesine inanılmaz bir vahşeti soğukkanlı ve mesafeli bir sinema diliyle, Tony'nin doğumundan başlayarak anlatıyor. Müthiş bir mirasa sahip olmanın keyfini süren Beakeland ailesinin New York'ta başlayıp Avrupa'nın sayfiye yerlerinde devam eden lüks hayatı, "parayla saadet olmaz" söylemini doğrularcasına koşar adım trajediye doğru ilerliyor.

Aile içi körlüğe, bir de babanın başını alıp gitmesi ve annenin kendini kaybetmiş bir halde, oğlunun yanlış olduğuna inandığı davranışlarını çok daha büyük yanlışlarla düzeltme çabası eklenince sözün bittiği yere geliniyor.

Özellikle anne rolünde Julianne Moore ve Tony'de Eddie Redmayne'nin oyunculuğu ile öne çıkan "Vahşi Zarafet" filminde anlatılanların gerçeklere dayanması kuşkusuz önemini bir kat daha artıyor.

Ancak bunun herkese göre bir film olmadığını da belirtmekte yarar var. Konusunun gerektirdiği ölçüde cinselliğe yaslanmakla birlikte, Beakeland ailesinin yaşadığı trajedinin pek öyle kolay kolay hazmedilecek boyutta olmadığı kesin.

Comments